|
Bilderberg.org the view from the top of the pyramid of power
|
View previous topic :: View next topic |
Author |
Message |
Melike
Joined: 07 Jan 2008 Posts: 5
|
Posted: Mon Jan 07, 2008 3:44 pm Post subject: 11 Eylül'ü Haber Veren Suikast |
|
|
11 Eylül'den iki gün önce Afganistan'ın en önemli lideri Şah Mesud intihar saldırısıyla öldürüldü. Bu suikast çok şey anlatıyordu.
HARARİ'DEN BUTTO'YA 'BÜYÜK ORTADOĞU' SUİKASTLERİ -4
Benazir Butto'dan Refik Hariri'ye, Filistin liderlerinin tasfiyesinden Irak'ta iç savaşı hazırlayan suikastlere kadar, son yedi yılda işlenen karanlık cinayetlerin ilki Afganistan'da çok önemli bir ismin ortadan kaldırılmasıyla başladı. Hep karanlıkta kalan, kalacak olan bu suikastler, işlendiği bölgelere özgü şartların dışında bir büyük iradenin hakim kılınmasına yönelik kapsamı ve sınırı belli olmayan büyük savaşın ve 21. yüzyıl dünyasının şekillenmesiyle birebir bağlantılıydı.
Bu suikast çok şey anlatıyordu. Çünkü iki gün sonra 11 Eylül saldırıları olacaktı. Bu yüzden 11 Eylül'ü haber veren suikast olarak bilinecekti. Kim yapmıştı? Tabi ki El Kaide! Daha sonraki sayısız ölümlerin, patlamaların, saldırıların arkasında hep o yok muydu? Ama acaba başka şeyler de düşünme zamanımız gelmedi mi?
AFGANİSTAN'IN KONTROLÜ VE BOP'UN İLK SUİKASTİ
1997'lerde AB ile (Almanya-Fransa) Rusya, Çin ve İran arasında oluşturulan Berlin'den Moskova'ya ve Basra Körfezi'ne uzanan dayanışma hattı Orta Asya ve Kafkaslar'da ABD-İngiliz-İsrail tezlerine büyük darbe vurdu. ABD eksenindeki Türkiye de bundan nasibini aldı. Amerika'nın dünya liderliğine ilk meydan okuma olan bu gelişme ile söz konusu güçler Taliban'ı devirip Afganistan'ı da ele geçirerek Orta Asya'dan ABD'yi silmeye hazırlanıyorlardı. Taliban'a karşı savaşan Afganistan'ın Tacik direniş liderlerinden Ahmed Şah Mesud, Afganistan Devlet Başkanı Yardımcısı sıfatıyla Avrupa Birliği tarafından Strasbourg'a davet edildi. Fransız yönetimi hem de AB'nin üst düzey yöneticileriyle bir araya gelen Mesud, Taliban'ın devrilmesi için Avrupa'dan destek istedi.
ABD VE BUTTO İÇİN MESUD BİR TEHDİTTİ
AB'den siyasi destek alan, ekonomik ve askeri destek sözü alan Mesud'a aynı zamanda Rusya da askeri yardım yapmaya başladı. Taliban'ı devirmek için Hindistan'ın başkenti Yeni Delhi'de bir toplantı bile yapıldı. 27 Kasım'da öldürülen Benazir Butto da, Şah Mesud'un Hindistan'a yakınlaşmasından rahatsızlık duyuyordu. Ne de olsa Benazir Butto, ABD politikalarına uygun olarak Taliban'ın mimarları arasında yer alıyordu. Mesud'un ölümünü hazırlayan politikalar içinde yer aldı Butto. Kaderin cilvesine bakın ki, aynı politika altı yıl sonra Butto'nun da canını alacaktı! Çünkü Butto'nun öldürülmesi, aynı senaryo için aynı bölgede i şlenen ikinci cinayetti. Afganistan bir liderini kurban vermişti. Şimdi Pakistan da bir liderini kurban veriyordu. Hesap aynıydı!
NEDEN BU KADAR ÖNEMLİYDİ?
Afganistan'ın en güçlü ismi, ABD-Pakistan destekli Taliban'ın ezemediği güçlü lider Hindistan'la yakınlaşırsa, ki yakınlaşmıştı, Afganistan Hindistan etkisine girebilirdi. Rusya, AB ve Hindistan'la iş tutacak bir Afganistan, ABD ve Pakistan için büyük bir tehdit haline gelebilirdi. Bu satranç, Rusya ve İngiltere'nin Afganistan üzerine kurduğu Büyük Oyunun yenilenmesi, Anglo-Amerikan ittifakın devre dışı kalması, enerji projelerinde ağır yara alınması, Asya güçlerinin ABD'nin en büyük oyununu bozması anlamına gelecekti. AB'nin ilgisi, Mesud'a yüklediği misyon olağanüstüydü. AB, Rusya ve Hindistan Mesud üzerinden Afganistan'da yeni bir denklem kuracaktı. Plan başarılı olursa Taliban devrilecekti. Dolayısıyla Pakistan ve ABD de
Suikast bütün bu hesapları sıfırladı.
AVRUPA'DAN DÖNER DÖNMEZ ÖLDÜRÜLDÜ
Ne gariptir ki Mesud, Rusya, İran ve Avrupa gezisinden döner dönmez öldürüldü. Sovyetler'e karşı savaşan, korkunç bir iç savaşı göğüsleyen, sayısız tehlikeler atlatan Mesud, Avrupa'dan döndükten sonra suikaste kurban gitti.
Belçika'dan 2 Arap gazeteci, Tacikistan içlerindeki Hoca Bahuiddin'deki merkezde Mesud'la görüşmek üzere izin aldı. 5 gün bekletildikten sonra, 9 Eylül 2001'de Mesud'la görüştürüldüler. Görüşme odasında kameraman hazırlık yaparken, teçhizat arasına gizlenmiş güçlü bir bomba infilak etti. Kameraman ve muhabirin intihar saldırısında, Mesud göğsüne saplanan şarapnellerle olay yerinde hayatını kaybetti. Saldırıyı El Kaide yapmıştı! Buna inanmak çok kolaydı.
Ölümü tam 36 saat gizlendi
Ölüm haberi tam 36 saat gizlendi. Filistin yönetiminin talebi üzerine 11 Kasım 2004'te Türkiye saatiyle sabah saat 04:30'da öldüğü açıklandı. Oysa Filistin o 7 Kasım'da ölmüştü. 20. yüzyılın en büyük mücadele adamlarından biri olan Filistin lideri Yaser Arafat bu dünyadan göçtü. 45 yıldır tüm yaşamını Filistin'in özgürlüğüne ve Kudüs'ün kurtuluşuna adayan Arafat'ın ölümü bütün Filistin'i gözyaşına boğdu. Filistin halkıyla birlikte İslam dünyası ve özgürlüğe değer veren insanlar derin üzüntü içindeydi. Ölümü iki ülkeyi sevindirdi: İsrail ve Amerika'yı... Onlar sevinçlerini gizleme gereği bile duymadılar. Ona üç yıldır güneş yüzü göstermeyenler de bu iki ülkeydi. Yan odasına kadar gelip en yakın korumalarını kafalarına kurşun sıkıp öldürenler, Filistin halkını toptan imha planları yapanlar, füzelerle çocukları paramparça edenler, evleri içindekilerle birlikte enkaza çevirenler, okul sıralarında oturan ya da evinin bahçesinde oynayan çocukları katledenler, öfkelerini alamayıp küçücük bedenle onlarca kurşun sıkanlar da onlardı.
Zehirlediler, yavaş yavaş öldürdüler!
Resmi olarak 11 Kasım 2004'te Paris'te 75 yaşında öldü. Ölümü hakkında 558 sayfalık rapor hazırlandı. Hastalığına bir teşhis konulamadı. Damarlarında yaygın pıhtılaşma ifadesi kumlanıldı. Otopsisine izin verilmedi. Acele toprağa verildi.
25 yıl özel doktorluğunu yapan Dr. Eşref El Kurdi; Arafat'ın zehirlendiğine inanıyor. Kendisiyle yapılan bir söyleşide, ölümün gizli suikast olduğunu söyleyen Kurdi, son altı ayında Arafat'a çok sayıda AIDS testi yaptığını, hiçbir testin pozitif çıkmadığını, iddia edildiği gibi Parkinson hastası da olmadığını belirtiyordu. Bazı kaynaklar, ölüm kararının Şaron'la Bush arasında 2004'te yapılan bir telefon konuşmasında alındığını söylüyor. 11 Eylül saldırılarının yıldönümünde (11 Eylül 2003), ölümünden 14 ay önce, şimdiki İsrail Başbakanı Ehud Olmert şöyle diyordu: Soru nasıl yapacağımız. Sürgün bir seçenek, öldürmek de
SUİKASTLE İLGİLİ İSTİHBARAT BELGELERİ
17 Aralık 2006: El Fetih liderlerinden ve İsrail istihbaratına bağlı Muhammed Dahlan'a ve El Aksa Tugayları'na İsrail kontrolünde silah aktarılıyor. Hamas Gazze'yi kontrol altına alınca Amerikan yapımı silahlar ortaya çıkar: 7,400 M-16, çok sayıda makineli tüfek; 18 adet ABD malı zırhlı araç, yüz binlerce mermi. El Fetih liderleri, komutanları ile Mossad ve CIA arasındaki ilişkileri ortaya koyan sayısız evrak bulunur. Dahası, Hamas liderlerine yönelik suikastlerle ilgili bilgiler elde edilir. Gazze'deki ABD özel timleriyle ilgili bilgilere ulaşılır...
Yasin füze ile vuruldu
Afganistan işgaliyle Orta Asya, Irak işgaliyle Ortadoğu cephesinin açan Anglo-Amerikan ittifak, iki yıldır komada olan Ariel Şaron'la birlikte Filistin'(de yepyeni bir cephe açtı. Filistin için yeni yönetici eliti oluşturmayı ve direnişçi güçlerin tasfiyesini hedefleyen bu cephe ile, Hamas, İslami Cihad ve Hizbullah tasfiye edilerek, Basra Körfezi ile Doğu Akdeniz arasındaki bütün bölgede Yeni Düzene karşı koyacak unsurlar temizlenecekti. İsrail'in suikast politikalarına destek veren tek ülke olan ABD, aynı zamanda Suriye'ye de etkileyecek süreci başlatarak bölgedeki direnç merkezlerini tasfiye edip Dicle ile Fırat arasına yerleşerek başlattığı istilayı Doğu Akdeniz'e kadar genişletmenin hesaplarını yapıyordu. Plan uygulanabilirse Doğu Akdeniz'den Basra Körfezi'ne uzanan kuşakta İsrail'i ve ABD çıkarlarını tehdit eden hiçbir güç kalmayacaktı. Bu çerçevede Filistin liderlerine, Hamas liderlerine yönelik suikastler dönemi başlatıldı. 22 Mart 2004'te Şeyh Ahmed Yasin, 16 Nisan'da da Abdülaziz Rantisi İsrail füzeleriyle şehid ediliyordu. İsrailli Bakanı Gideon Ezra, 'Halid Meşal'in kaderi, Rantisi'nin kaderidir. Operasyon fırsatı yakaladığımız an bunu yapacağız' derken, ABD Dışişleri Sözcüsü Richard Boucher, Hamas'ı işlemez duruma getirecek kişiler aradıklarını söylüyordu.
Şaron'un çiftliğinde gizli görüşme
Filistin direnişinin sembol öncüsü Şeyh Ahmed Yasin 67 yaşında iken, sabah namazından çıkarken füze saldırısıyla 22 Mart'ta şehid ediliyordu. Saldırıdan önce 19 Mart'ta Ürdün Kralı Abdullah ile Şaron arasında hiç beklenmedik ve içeriği gizli tutulan bir görüşme yapıldı.
11 Eylül'den iki gün önce!
9 Eylül tarihi çok önemliydi. Çünkü bu suikast 11 Eylül saldırılarından sadece iki gün önce gerçekleşmişti. Yani iki gün sonra dünya tarihinin en önemli saldırılarından biri gerçekleşti. İkiz Kuleler ve Pentagon binasına intihar saldırısı gerçekleşti. Ardından tarihin akışı değişti. Tabi ki bu saldırıyı da El Kaide yapmıştı! Mesud'un, bugün Ortadoğu / Orta Asya'yı ele geçiren ABD-İngiliz / İsrail cephesi tarafından öldürüldüğüne ve suikastin Avrupa-Rusya-İran-Çin dayanışmasına karşı yapıldığına ilişkin iddialar hep gündemde oldu. Çünkü bu suikast AB'yi Kafkaslarda ve Orta Asya'da on yıl geriye götürdü ve süper güç hedefine büyük darbe vurdu. AB'nin bölgeye ilişkin bütün tezleri donduruldu.
11 Eylül kadar önemli bir suikast!
En az 11 Eylül saldırıları kadar önemli bir suikastti bu. Hariri'den Butto'ya kadar gelen suikastler zincirinin ilk halkasıydı. Mesud suikastinin şifresi çözüldüğünde bütün pislikler çevreye saçılacak. İnsanlığı rehin alan büyük yalanlar ve küresel savaşın gerçek boyutu ancak o zaman ortaya çıkacak. Ama biliyoruz ki, bu suikastlerin hiç biri çözülemeyecek. Çözülmemesi de gerekiyor. Küresel savaş devam ettiği sürece bu cinayetler hep karanlıkta kalacak. Bu ara Türkiye'ye gelen Afganistan eski Devlet Başkanı ve Kuzey İttifakı'nın lideri Burhaneddin Rabbani, ilk kez, Mesud'un öldürülmesiyle ABD arasındaki bağlantıyı ortaya koyan ifadeler sarfetti. ABD'nin Mesud'un direnişini kırmak istediğini, kendilerine elçiler gönderdiğini, bunun suikastin nedenlerinden biri olabileceğini, ABD için Mesud'u öldürmenin direnişi bitirmek anlamına geldiğini söyledi. Batı basınına göre Pakistan istihbaratının (ISI) bu suikastle bağlantısı vardı. Aynı tarihte ISI'nin başındaki kişi Washington'daydı. Bush yönetiminin önde gelen isimleriyle görüşmeler yapıyordu: Colin Powell, Richard Armitage, CIA Baskanı ve Senato yetkilileriyle
SUİKASTLER DE SENARYO DA AYNI
Mesud'un öldürülmesi bugünkü Afganistan tarjedisinin ilk adımıydı. Hariri'nin öldürülmesi bugünkü Lübnan krizinin ilk adımı oldu. Butto'nun öldürülmesi Pakistan'ı da benzer sona sürükleyebilir.
Ya bunlar için hangi cümle kurulabilir
Ramallah'ta, Beytüllahim'de, Tulkarim'de, Nablus'ta, Cenin'de yüzlerce insan katledildi, binlerce insan elleri ve gözleri bağlanarak toplama kamplarına götürüldü, binlerce kadın ve çocuk evlerinden kovuldu, genç kızlar ve kadınlar kamplara götürülüp işkence altında tutuldu, yüzlerce ev yerle bir edildi, hastaneler çalışamaz hale getirildi, elektrik ve su kesildi, sokaklarda çürüyen cesetlerin gömülmesine izin verilmedi, kuşatma altındaki binlerce insana ilaç ve yiyecek yardımları engellendi, sokağa çıkan herkese ateş açıldı, evlere baskın yapılıp insanlar kurşunlandı, doğum yapan kadınların hastaneye götürülmesine izin verilmedi, evlerin/hastanelerin bahçelerine toplu mezarlar kazıldı. Bir kilometrekarelik mülteci kampına yüzlerce füze atıldı, sadece bir saatte 50 füze fırlatıldı, F-16 savaş uçakları ve Apache helikopterleriyle bombalandı, silahlı-silahsız, kadın-erkek, çocuk-ihtiyar ayırımı yapmadan insanların evleri başlarına yakıldı, bölge bir toplu mezara dönüştürüldü. Hamas tasfiye edilecek, Mahmud Abbas üzerinden bir Filistin modeli uygulanacaktı. Demokratik seçim sonuçlarının tanınmaması, Filistin'e ambargo kararı ve son olarak da iç savaş bu senaryonun aşamalarıydı. Senaryo suikastlerle başlatılmıştı.
İbrahim Karagül/Yeni Şafak |
|
Back to top |
|
|
Johnny Meadows Committed Poster
Joined: 17 Feb 2007 Posts: 312
|
Posted: Mon Jan 07, 2008 6:21 pm Post subject: |
|
|
Tesşekürler Melike! Lütfen daha yazin. |
|
Back to top |
|
|
Melike
Joined: 07 Jan 2008 Posts: 5
|
Posted: Tue Jan 08, 2008 3:34 pm Post subject: |
|
|
Timuçin bey,
Bu siteyi uzun süredir takip ederim ama forumunu yeni gördüm.Baktım bir tek siz varsınız yalnız bırakmayayım dedim.Türkiyede de bu tarz teorilere meraklı pek çok insan olduğunu biliyorum ama bu tarz forumlara üye olmaya pek istekli değiller bu kişiler maalesef.Umarım bu forumda daha çok Türk görme imkanımız olur ilerde. |
|
Back to top |
|
|
Johnny Meadows Committed Poster
Joined: 17 Feb 2007 Posts: 312
|
Posted: Thu Jan 10, 2008 11:17 pm Post subject: |
|
|
Aslında, geçen Nisan ve Mayıs bir kaç kişi daha yazıyordu ama hackerler Türkçe sitemizi devamlı hack ettiler. Bilderberg toplantısı'dan evel bu siteyi en az 12 defa sildiler ve yazıları back-up etmeye calıştığıma rağmen gene kayıp oldular. Yazdığınıza çok memnun oldum. Inşallah daha yazanlar olur. |
|
Back to top |
|
|
Britta
Joined: 19 Mar 2015 Posts: 1
|
Posted: Fri Mar 20, 2015 5:26 am Post subject: |
|
|
Benazir Butto'dan Refik Hariri'ye, Filistin liderlerinin tasfiyesinden Irak'ta iç savaşı hazırlayan suikastlere kadar, son yedi yılda işlenen karanlık cinayetlerin ilki Afganistan'da çok önemli bir ismin ortadan kaldırılmasıyla başladı. Hep karanlıkta kalan, kalacak olan bu suikastler, işlendiği bölgelere özgü şartların dışında bir büyük iradenin hakim kılınmasına yönelik kapsamı ve sınırı belli olmayan büyük savaşın ve 21. yüzyıl dünyasının şekillenmesiyle birebir bağlantılıydı.
__________________
We offer best quality pmp certification test papers and test-king ielts exam preparation dumps materials. You can get our 100% guaranteed questions coloradomesa.edu to help you in passing the real exam. |
|
Back to top |
|
|
|
|
You cannot post new topics in this forum You cannot reply to topics in this forum You cannot edit your posts in this forum You cannot delete your posts in this forum You cannot vote in polls in this forum
|
Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB Group
|