Bilderberg.org Forum Index Bilderberg.org
the view from the top of the pyramid of power
 
 FAQFAQ   SearchSearch   MemberlistMemberlist   UsergroupsUsergroups   RegisterRegister 
 ProfileProfile   Log in to check your private messagesLog in to check your private messages   Log inLog in 

IRAN-TURKIYE SAVASINA ADIM ADIM.

 
Post new topic   Reply to topic    Bilderberg.org Forum Index -> Turkish: Türkçe Bilderberg Grubu Danışma Forumu
View previous topic :: View next topic  
Author Message
kalem35



Joined: 04 Apr 2008
Posts: 2

PostPosted: Sun Oct 05, 2008 10:32 am    Post subject: IRAN-TURKIYE SAVASINA ADIM ADIM. Reply with quote

IRAN-TURKIYE SAVASINA ADIM ADIM.

1.BÖLÜM-EMPATİ

Tarih:13 Eylül 2008 Cumartesi:

http://www.nethaber.com/Dunya/74409/Ahmedinejad-yine-Amerikadan-VIZE-BEKLIYOR

Ahmedinejad yine Amerika'dan VİZE BEKLİYOR

“BM Genel Kurulu toplantısına katılmak için vize talebinde bulunan İran heyeti ABD'den cevap bekliyor.”

Neden?

“İran devlet televizyonunun haberine göre, Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad başkanlığındaki heyetin vize müracaatlarının zamanında yapıldığı, ancak Washington yönetiminden olumlu ya da olumsuz cevap gelmediği belirtildi.”

“ aynı sorunla geçen yıl da karşılaşıldığı hatırlatılarak, sürecin kasıtlı olarak uzatıldığı iddia edildi.”

Vermiyorlarsa gitme sende:

“Cevabın son dakikaya kadar bekletilmesinin eleştirildiği haberde, ABD'nin uluslararası yükümlülükleri gereği, BM Genel Kurulu toplantısına katılmak isteyen yabancı ülke liderlerine vize vermek zorunda olduğu bilgisine yer verildi.”

“Cumhurbaşkanı sıfatıyla ABD'yi iki kez ziyaret eden Ahmedinejad, 2007'deki BM Genel Kurulunda konuşma yapmıştı.”

“Ahmedinejad'ın 11 Eylül terör saldırısında hayatını kaybedenler anısına yapılan anıtı ziyaret edip çelenk koyma talebi, güvenlik gerekçesiyle reddedilmişti.”



Yani şu deniyor: İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad ABD’de de yapılacak 63. BM Genel Kurulu toplantısına katılmak istiyor; ama zorluk çıkarılıyor.

Evet, 22 Eylül 2008 tarihinde bu kurul toplandı. Ahmedinejad’ta bu toplantıya katıldı.

Türk basınında bu haber yer aldı; ama şimdi ben size gözden kaçan birkaç ayrıntıyı göstermek istiyorum.

Kendime Sorum şu: Ahmedinejad ülkesini terörist ilan eden, nükleer santrallerini vurmak isteyen bir ülkeye gitmelimiydi?

Buna bir Türk olarak evet gitmeliydi derim. Gitmesi bir iyi niyet göstergesidir, çözüm arayışı ve beklide yanımızda veya bizimde içinde olacağımız bir savaşın önlenmesi anlamına gelebilir. Çok iyi bir gelişmedir.



Ama bir İran vatandaşı olsaydım çok farklı olurdu cevabım.

*Benim ülkemi tehdit eden bir ülkeye gitmeyi verilen taviz olarak düşüne bilirdim.

*Üstelik Ahmedinejad’ta vize verme işlemi geciktirildiğini düşünürsek bunu bir aşağılama olarak algılamak çok doğaldır.

*11 Eylül anıtını ziyaret edip çelenk koymayı talep etmesi ve bunun sudan sebeplerle reddedilmesi beni; İranlı olsaydım yerin dibine soka bilirdi.

Tarih: 20Temmuz2008- Akşam gazetesi

http://www.aksam.com.tr/haber.asp?a=124203,5




“Cenevre`de üçlü görüşmeler sürerken, İran`ın başkenti Tahran`dan da ABD`ye ilişkin şaşırtıcı açıklamalar geldi. İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad`ın hem dünürü hem de yardımcısı olan İsfendiyar Rahim Meşai, `Yenilik ve Gelişim` adlı konferansta yaptığı konuşmada, “İran bugün, ABD ve İsrail halkıyla dosttur. Dünyada hiçbir millet düşmanımız değil, bu bir iftihardır.”



“Elbette düşmanımız var ve İran halkına karşı en namertçe düşmanlıklarda bulunuyorlar.”

Meşai, Amerikalıları dünyadaki en iyi halklardan biri olarak gördüklerini sözlerine ekledi. Bir düşüncenin zorla kabul ettirilme döneminin geride kaldığını belirten İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı Meşai, “Dünyanın kulağı, en güzel mesajları almak için bugün her zamankinden daha açık” diye konuştu.



*Bu ne oluyor? ABD ve İsrail seni tehdit eden iki ülke sen nasıl bunlara dost diyebilirsin. İranlıyım ya.

Resmen bu iyi niyet alttan alma değil de nedir?

Bitti mi?

Hayır.

Tarih: 23 Eylül 2008 Salı

http://www.ntvmsnbc.com/news/460146.asp




BM Genel Kurulu toplantılarına katılmak için ABD’ye giden İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, Los Angeles Times gazetesine verdiği demeçte İran-ABD ilişkilerinin dostça olmasını arzuladıklarını, ABD başkan adaylarıyla görüşmeye hazır olduğunu söyledi.

İran Cumhurbaşkanı, “Biz ilişkilerde diyalog, mantık ve adaletin esas alınmasından yanayız. Bu bütün milletlerin yararınadır” ifadesini kullandı.

ABD’nin diğer ülkelerle ilişkilerini saygı temeli üzerine bina etmesini isteyen Ahmedinejad, “Washington yönetimi sadece İran karşısında değil, Irak, Afganistan ve Filistin’de de yenilgiye uğramıştır” diye konuştu.

Ahmedinejad, bir soru üzerine, İran’da yoksulluk sınırının altında yaşayanların ABD’deki kadar fazla olmadığını, ekonomik şartların ülkeden ülkeye değiştiğini söyledi.



Şimdi ben olarak yazıyorum:

*Ahmedinejad ne pahasına olursa olsun bu toplantıya gitmek istiyor anlaşıldı. Savaşmak istemiyor. Ama taviz vermekte istemiyor. Taviz vermenin sonunun gelmeyeceğini düşünüyor. Yeri geliyor yardımcısına ABD ve İsrail’i övdürüyor, yeri geliyor diplomatik aşağılanma kabul edilebilecek girişimleri gömemezden geliyor. Ama ABD’ye gidip konuşmak istiyor.

Çok güzel değimli?

O zaman savaş falan çıkmaz.

Terörist İran savaşmak istemiyor, tavizde veriyor gibi. Çağdaş İsrail ve ABD zaten istemez bu. Çağdaş ülkeler savaş ister mi hiç?

Konuda kapanır.

Çok yanılıyorsunuz.

Bakınız şimdi:

Tarih: 09 Eylül 2008 Salı

http://www.nethaber.com/Dunya/73994/MOSSADin-muthis-Ahmedinejad-plani-Istensin-Ahmedinejadi-DERHAL



İsrail istihbarat örgütü MOSSAD'ın eski şeflerinden, halen bakanlık görevinde bulunan Rafi Eytan, İsrail'in Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı'nın önüne çıkarmak amacıyla İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ı kaçırabileceğini söyledi.

Emeklilerden sorumlu Bakan Eytan, Almanya'nın önde gelen haftalık haber dergilerinden Der Spiegel'e verdiği demeçte, "İran Cumhurbaşkanı gibi bir liderin ansızın kendisini Lahey'de bulmasının çok iyi olacağını" söyledi.

Eytan, bir süre önce, 1960 yılında MOSSAD ajanlarının eski Nazilerden Adolf Eichmann'i nasıl kaçırdıklarına ve dönemin ünlü Nazi doktorlarından “ölüm meleği” lakabıyla anılan Yosef Mengele'nin yakalanmasını o sırada neden ertelendiğine ilişkin açıklamalarıyla gündeme gelmişti.

Rafi Eytan, Mossad'ın hala Nazi savaş suçlularını avlamayı sürdürüp sürdürmediği sorusunu, "O dönem bitti. Ama bu tür operasyonların tamamen geçmişe ait bir şey olduğu söylenemez" diye yanıtladı.

Eytan, "bununla ne demek istediğinin" sorulması üzerine, Nazi savaş suçlularının olduğu gibi, Ahmedinejad'in da Adalet Divanı'nın önüne çıkarılmak amacıyla kaçırılması ihtimalinin olabileceğini söyledi.

Bu konuda "ciddi olup olmadığı" sorusuna ise Eytan, "kesinlikle ciddi olduğu" karşılığını verdi ve "Zehir saçan ve başka milletleri mahvetmek isteyenler, bu tür akıbetlerinin olabileceğini beklemek durumundalar" diye konuştu.



Evet, bu haber 9 Eylül 2008 tarihli, yani; ABD’ye İran vize başvurusunu yapmış, yukarıda çok kararlı bir Ahmedinejad gördük.

Şimdi bu haber ne oluyor?

Ne anlama geliyor?

Çağdaş İsrail barışı getirebilecek görüşmeyi engellemeye mi çalışıyor?

Rafi Eytan; eski MOSAD şefi ama halen bakan. Emeklilerden sorumlu bakan. Yani kullandığı kelimeler resmi ve sadece kendini bağlamaz, İsrail Hükümetini bağlar. Bunak değil yani, adam taş gibi bakan. Üstelik Alman gazeteci ciddi olup olmadığını soruyor ve ciddi olduğu ortaya çıkıyor.

Bu İsrail Hükümeti tarafından Ahmedinejad’a verilmiş resmen bir gözdağı, bir mesaj.

Bak Ahmedinejad; ABD’ye gitme. Seni MOSSAD ajanlarım kaçırır, kulağını çeker.

Doğru Lahey savaş suçluları mahkemesine götürür, yargılar belki asarlarla bile.

Resmen bunu diyor İsrail.

Peki, bu gözdağını Ahmedinejad yedi mi?

Hayır.

Bastı gitti ABD’ye.

Peki, İsrail konunun peşini bıraktı mı?

Hayır.

Tarih: 24 Eylül 2008 (şalom gazetesi-haftalık Türk Musevilerinin gazetesi)

http://www.salom.com.tr/news/detail/9779-Irana-karsi-protesto-icin-binlerce-kisi-New-Yorkta-toplandi.aspx


Haberde önemli gördüğüm yerleri (*) işaretleyeceğim.

Beş Yahudi kuruluş(*1) Pazartesi (22Eylül 2008 oluyor) günü New York’ta ortak protesto gösterisi düzenledi. Binlerce kişinin katıldığı mitingde ülke çapında katılım gerçekleşti. Mitingin amacı ise pazartesi günü başlayan Birlemiş Milletler Genel Kurulu toplantısına gelen İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad’ı protesto etmek.

Protesto gösterisine İsrail Meclis Başkanı ve milletvekili olan Dalia Itzik(*2) de katıldı. İtzik İran’ın nükleer silah elde etmesini sadece İsrail’i tehdit eden bir unsur olarak değil, nükleer silahların Riyad’ı, Paris’i, Londra’yı ve New York’u tehdit eden bir unsur (*3)olduğunu söyledi.

İtzik, “Özgür dünyanın böyle bir yıkım tehdidine asla izin vermemesi gerek” dedi. İtzik ayrıca bu tehdidi durdurmak için gereken adımların atılması gerektiğinin altını çizdi. İtzik, Ahmedinecad’ı kastederek “Onu durdurmamız, durdurmamız, durdurmamız gerek” diye bağırarak kalabalığı coşturdu.

Konuşmasına devam eden İtzik “Ben bu tehditleri duyduğum zaman, ölüm kamplarını görüyorum, korkuyu görüyorum, gaz odalarını görüyorum”(*4)dedi. Dalia, Ahmedinejad’ı Hitler’e benzeterek kâbusu ve geçmişin korkularından sorumlu adamı geri getiren adam diye nitelendirdi.

İtzik kalabalığa seslenirken “Bazıları, onun deli olduğunu düşünüyor, bazıları ise kibirli; ancak geçmişin acı tecrübeleri bu deli adamı ciddiye almamız gerektiğini öğretti” dedi. Dalia İtzik konuşmasında “Naziler iktidara geldikten sonra Yahudi halkının varlığını tehdit ettiği zaman birçok insan onun tehditlerini ciddiye almadı. Şimdi de İran için açıklamaları ciddiye almak zorundayız” dedi.

Protesto gösterilerine Nobel ödüllü yazar Elie Wiesel(*5) de katıldı. Wiesel kalabalığa seslenirken “Bütün Birleşmiş Milletler delegelerini Ahmedinecad kürsüye geldiği sırada kurulu terk etmeye çağırıyoruz” dedi. Wiesel, ayrıca Ahmedinecad’ı Gilad Şalit’i elinde bulunduran grupları desteklemekle ve Yahudilere karşı nükleer Holokost’u (*6) planlamakla suçladı.

Weisel Ahmedinecad’a seslenerek “Mahmud Ahmedinecad, evine dön ve orada kal, kimse seni burada istemiyor. Amerika seni istemiyor. Kimse seni istemiyor” dedi. Weisel ayrıca Ahmedinecad için savaş suçları mahkemesince tutuklanması gerektiğini söyledi.

Haftalar önce davet edilen New York Senatörü Hillary Clinton, geçtiğimiz hafta organizatörlerin Cumhuriyetçilerin Başkan Yardımcısı Adayı Sarah Palin’i davet etmesi üzerine mitinge gitmekten vazgeçti. Bu durum karşısında organizatörler gösteriler sırasında Demokratlardan kimsenin olmaması üzerine Palin’e yaptıkları daveti geri çektiler.

McCain’in seçim kampanyası Demokratları partiyi ve politikayı ülke meselelerinin üstünde tutmakla suçladı. Obama’nın kampanyası ise cevap olarak Cumhuriyetçilerin onursuz başka bir yalanı olduğunu söylediler.

Bakın baştan şunu söyleyeyim:

Şalon haftalık çıkan bir Musevi gazetesi, doğal olarak İsrail’i tutacaktır. Gazeteye sözüm yok ama haber çok önemli.

(*1)Beş Yahudi kuruluşun düzenlediği protesto gösterisi diyor. İsim vermiyor ama içinde mutlaka ADL’nin olduğunu söylemeye gerek var mı? ADL;1Temmuz 2008’de Şenuygur ve Tolon Paşaların Ergenekon Soruşturması kapsamında kapıları kırılırken Ankara’da kalabalık bir devlet erkânıyla karşılanan ABD’li Yahudi Lobisi. Beş tanesi toplanıyor ve bu gösteriyi düzenliyor. Buradan şu çıkıyor ortaya; Yahudi lobileri sanıldığından çok daha fazla dünya siyasetinin içinde ve etkililer.

(*2) Protesto gösterisine İsrail Meclis Başkanı ve milletvekili olan Dalia Itzik katılıyor. Yani İsrail meclisinin bir numaralı adamı. Resmen park gösterisine katılıyor. Bundan somut bir gerçeklik olabilir mi?

İsrail meclisinin bir numaralı adamı; İran ile ABD arasında yapılacak konuşmayı engellemeye çalışıyor. Politikacı ve Yahudi meziyetini kullanarak milleti İran aleyhinde kışkırtıyor. “Onu durdurmamız, durdurmamız, durdurmamız gerek”diyerek kalabalığı coşturuyor. Böyle bir şeyi TBMM Başkanı Sayın Köksal Toptan’ın yaptığını düşüne biliyor musunuz? Ya da böyle bir şey yapar mı?

Yaparsa bizde kınanmaz mı?

Yerin dibine sokulur.

Koskoca TBMM başkanı yabancı bir ülkenin park köşelerinde milleti galeyana getirmek için Show yapacak.

Ne kadar ayıp?

Değil işte. Biz Türkler böyle düşünüyoruz ve kaybediyoruz. Yahudiler; yalan dolanla ve küçük düşmeyi göze alarak her türlü propagandasını yapıyor. Yani; adamlar her şekilde malını satıyor.

(*3) “İran’ın nükleer silah elde etmesini sadece İsrail’i tehdit eden bir unsur olarak değil, nükleer silahların Riyad’ı, Paris’i, Londra’yı ve New York’u tehdit eden bir unsur”diyor.

Bu coğrafyada en çok nükleer silaha sahip ülke İsrail oysa. Pakistan’da var ve Rusya’da var. Kendisinde olmasında herhangi bir sorun yok. Ama Müslüman bir ülkede olursa kıyamet kopar. Pakistan’ın durumu ortada. Millete gaz vermekten de geri kalmıyor. Riyad, Paris, Londra ve New York bile tehlikedeymiş. Bu kadarına şapka çıkartılır.

(*4) “Ben bu tehditleri duyduğum zaman, ölüm kamplarını görüyorum, korkuyu görüyorum, gaz odalarını görüyorum”.İşte bu cümle; Yahudi soykırımının tüm dünya halkları tarafından tekrar masaya yatırılmasını gerektirir. Soykırıma uğramış bir halkın o derece savaş yanlısı olması insanda ciddi şüpheler oluşturuyor. Filistin’de olanlar ortada iken, Irak’ta insanlık dramı değil artık rezilliği yaşanırken, İran’ın enerji üretmek için yaptığı nükleer santrali bahane ederek savaş davulları çalan bir halkın ben soykırıma uğradığına inanmıyorum. Mantığım kabul etmiyor. Üstelik Hitler’i destekleyen 9 Yahudi baron ve 12 Yahudi iş adamı olduğunu bilirken ve Yahudi Profesör Sayın Norman Finkelstein yazdıklarını okuduktan sonra.

Bknz.http://groups.google.com/group/bir-destan-ergenekon/web/deifre

Yahudilerin hepsi değil, ama İsrail yönetiminde olanların amaçlarının çok farklı ve düşmanca olduğunu biliyorum.

(*5)Protesto gösterilerine Nobel ödüllü yazar Elie Wiesel de katılmış. Eksik kalırdı. Nobelsiz bir şey yapamazlar zaten. İlla bir Nobelli katacaklar ki olaya hayran kitlesi toplasın. Zaten ne kadar Nobel varsa Yahudilere veriyorlar ya da yaltaklananlara.

Bakınız Profesör Norman Finkelstein ne diyor bu Nobelli hakkında?

“Soykırımı anlatan en başarılı edebi metinlerden sayılan 'GECE' adlı romanın yazarı, Nobel ödüllü Yahudi yazar. ELİE WİESEL para uğruna soykırımı kutsallaştıran bir üçkâğıtçıdır. Wiesel'in bu sayede kazandığı paralarla limuzinlerden inmiyor. Yazarın toplama kamplarından kurtuluş hikâyesin de çelişkiler bulunuyor.”

Yazar Elie Wiesel Nazi kampına düşmüş ama buradan kurtulmuş, uzun süre yazmamış. Sonra karısının galeyanına gelerek (sözüm ona)bir yazmış tam yazmış.Oscar arkadan geliyor tabi;kaçar mı. Şimdi köşeyi öyle böyle değil tam dönmüş bir ihtiyar. Ama hakkını da veriyor. Bak adam 90 lı yaşlarda parklarda bahçelerde protestoların baş aktörü.

(*6) Ahmedinejad’ı desteklemekle, Yahudilere karşı nükleer Holokost’u desteklemiş olacaklarmış. Yine bakın Profesör Norman Finkelstein ne diyor:

"HOLOKOST ENDÜSTRİSİ, bir diğer deyişle Yahudi Soykırımı Sanayisi, tarihi ters çevirme taktiği, tarihi çarpıtma taktiğidir. Bunların yaptığı mezar soygunculuğudur. Göz göre göre tarihî bir sahtekârlık işlenmektedir. Holokost Endüstrisi, insanlık tarihinin en büyük hırsızlık olayıdır!"

Aslında bu protestoda söylenenler, Profesör Norman Finkelstein’in söylediklerinin doğruluğunun resmen ispatıdır. Zaten bunları söyleyen birçok Yahudi var.



Ama bununda önlemini almışlar. Yahudi Soykırımı Holokost’u inkâr edeni cezalandıran ‘Gayssot Yasası’ var. Yani; Yahudi soykırımı yoktur demek suç. Ermeni Soykırımı yoktur demenin suç olduğu kanunların kaynağının neresi olduğu anlaşıldı mı?

Ne alakası var ermen ile Yahudi’nin? Denile bilir. ABD’nin en büygük Yahudi lobisi ADL bize demiyor mu? Bak Ermeni soykırımını tanırım. Diğer taraftan İsrail derhal ADL Yahudilerin tamamını temsil etmiyor diye. Ne güzel paslaşma. Tabi yersen.

Yiyor muyuz?

Hem de bayıla bayıla.

TC’de iktidara gelenler nedense hep İsrail’in yararına çalışıyor.

Neden acaba?

Bilmem ki?

Ergun Poyraz’a sorarız hapisten sağ salim çıkabilirse. Şimdilik bilemiyorum.

Devam edelim o zaman.

Sadece Yahudiler mi karşı Ahmedinejat’a?

Hayır.



Tarih: 23 Eylül 2008

http://www.haber7.com/haber/20080923/Katil-Ahmedinejad-ABDden-defol.php

http://www.ihlas.net.tr/detail.asp?id=79444




İran Devlet Başkanı Mahmut Ahmedinecad yapacağı konuşma öncesinde Birleşmiş Milletler merkezi karşısındaki Jag Hanmerersgold Parkı’nda toplanan yüzlerce (*1)İranlı tarafından protesto edildi.

"Katil Ahmedinecad New York’tan Defol",

"Terörist Ahmedinecad",

"Ahmedinecad İnsan Hakları Suçlusu" şeklinde slogan atan ve pankartlar taşıyan protestocular, Ahmedinecad ve yönetiminin gerçek İranlıları temsil etmediğini iddia ettiler. (*2)

İran Devlet Başkanı Ahmedinecad'ın protesto edildiği gösterilerde, ABD’deki İranlı kökenli çeşitli sivil toplum örgütlerinin (*3) temsilcileri, yaptıkları konuşmalarda, Ahmedinecad’ın işlediği insanlık suçlarıyla rekor kırdığını iddia ettiler. Protestocular, "Ahmedinecad 1980 yılında 'Terminatör' lakabını boşuna almamıştır. Hapishanede yaptığı insanlık dışı işkenceler ve toplu cinayetlerle bu ünvanı kazanmıştır. Ahmedinecad rejimi uluslar arası terörü en fazla destekleyen devlettir. Dünyanın çeşitli ülkelerinde meydana gelmiş 450 terörist saldırının kaynağıdır. Ahmedinecad rejimi İran’daki çeşitli hapishanelerdeki 120 bin siyasi mahkûmun ölümünden sorumludur. Irak’ta öldürülen Amerikan askerleri ile Amerikan güçlerine yapılan saldırılardan yüzde 73 sorumlusu Ahmedinecad rejimidir" diye konuştular.

Protestocuların sözcüsü de yaptığı konuşmada Ahmedinecad rejimin aralarında 140 çocuk, 137 eşcinsel(*4) ve 133 kadınında bulunduğu kişileri suçsuz olarak idam ettiğini öne iddia ederek, "27 Temmuz 2008’de, Tahran’da bir gecede tam 29 kişiyi birden idam etti. 27 Ağustos 2008’de tam 1600 kişiyi bir gecede tutuklattı. 2007 yılından bugüne, İran’da Ahmedinecad rejimin protesto eden tam 5 bin kişi hala ceza evlerinde" dedi. ANKA



(*1)Ya Ahmedinejat; hadi geçtik Yahudileri bak Birleşmiş Milletler merkezi karşısındaki Jag Hanmerersgold Parkı’nda yüzlerce İranlı toplanmış seni protesto ediyor.

Bunu da üstelik Cumhuriyet gazetesi, Yeniçağ gazetesi falan da vermiyor. AKP’nin Haber7’si,İhlas2ı veriyor. Yüzlerce (dikkat) İranlı toplanıyor.

(*2) “Ahmedinecad ve yönetiminin gerçek İranlıları temsil etmiyor”diyor bu 100lerce İranlı.

Ne kadar tanıdık cümle değil mi?

ADL’de Yahudileri temsil etmiyor.

Olmadı mı?

O zaman İsrail Yahudileri temsil etmiyor.

Olmadı.

Kim ediyor kardeşim bu Yahudileri temsil?

Ahmedinejat’ta İran’ı temsil etmiyor.

Türkiye’yi de o zaman RTE temsil etmiyor.

Tanımıyoruz o zaman bizde işimize gelmeyen kanunu, anasını satayım.

Ne olsa kimse kimseyi temsil etmiyor bu alemde. Tanımıyoruz gümrük birliğini falan, vakıflar yasasını, tohum yasasını, petrol yasasını, özelleştirilen yerleri de vermiyoruz, yabancıya toprak satışını da tanımıyoruz. Çıkın gidin lan yabancılar, RTE bizi temsil etmiyor.

Ohh ne ala. Ne kadar sırıtıyor değil mi Saros beslemeleri? Türkiye’de pankartları matbu siyah daire bastırıp yürütüyor. Darbe varmışta HAYIR diye nasılda da bağırtıyor Saros amca; entel dantel, komünist dönmesi liboşları ve karakteri global Erasmus geyikleri ile kol kola Fetoşun Işık’lanmış çocuklarına kuyruktan yapışmış denizlerin feneriyle fark edilmiş mazlumlar. Oh ne ala çark.

(*4)Ah be Ahmedinejat; hadi kadını çocuğu anladık. Çocuk büyür, kadın yeni çocuk doğurur bela olur başına da;ipnelerden ne istedin be kardeş.Al işte bak ABD’lerde başına bela olur.Allahtan soykırım falan yapmamışsın.Eli kulağındadır sanada bu gidişle yaptırırlar bir soy kırım.yapmışsındır da sen bilmiyorsundur.Yarın çıkar merak etme.



Bu yazıda bitmiyor. Sabah oldu.

Ama bir haber daha var.

Tarih: 24 Eylül 2008, Çarşamba

Mehmet Demirci, New York

http://www.haberler.com/haberf.asp?haber=1496119


Binlerce Amerikalı Yahudi, İran liderini protesto ederken, 'Siyonizm karşıtı' küçük bir Hasidik Yahudi grup ise Ahmedinejad'a 'hoş geldiniz' diyen bir bülten dağıtarak, aleyhteki protesto gösterisini boykot etti. BM binasının karşısındaki Dag Hammarskjold Park'ta toplanan binlerce kişi, 'İran'ı durdurun, Ahmedinejad, ABD'ye hoş gelmedin, Askerlerimizi öldürmeyi bırakın, Ahmedinejad-Hitler' gibi pankartlar taşırken; Hasidik Yahudiler; "İsrail, tüm Yahudileri temsil etmiyor, İsrail savaş için kışkırtıyor, Judaizm'e evet, Siyonizme hayır'' pankartlarıyla dikkat çekti. Binlerce öğrencinin katıldığı protesto gösterisinde, Hasidik gruba sözlü tacizde de bulunuldu: "Kendinizden utanın, İran'a gidin, Siz Yahudi değilsiniz."

Ahmedinejad'a destek veren Neturei Karta International grubu adına açıklama yapan Haham Yisroel Dovid Weiss, şöyle konuştu: "Geçmişte İran'a birkaç kez giderek Ahmedinejad ve diğer İran cumhurbaşkanlarıyla tanışma fırsatı bulduk. Her gidişimizde medyanın histerik tavrı ve yanlış bilgilendirmiş bazı Yahudilerin açıklamalarına rağmen İran halkı ve liderleri çok dost canlısıydı. Ahmedinejad dindar bir insan; karşılıklı saygı, adalet ve barışı amaçlayan bir lider. Yahudilik, barışı arayan bir dindir. Bugün bazı Yahudiler, siyonizmin etkisiyle düşmanlarına karşı nefret ve şiddetle karşılık vermek istiyor. Ne yazık ki farklı milletleri de aynı yola sokmaya çalışıyorlar. Bizler savaşın önlenmesi için dua ediyoruz. "

BM'de dün konuşma yapan Ahmedinejad ise ABD başkan adayları John McCain ve Barack Obama ile görüşmeye hazır olduğunu söyledi.

Sonuç ne?

*Ahmedinejat savaş istemiyor. Kimse kendini kandırmasın. Bu kesin. Ama sorumluluk sahibi bir devlet başkanı olarak tam bir diplomasi dersi veriyor. Yeri geliyor iltifat ediyor, yeri geliyor aşağılanma sayılabilecek politik oyunları görmemelikten geliyor ve hedefine doğru ilerliyor. Kişisel taviz veriyor ama ülkesi adına hiç taviz vermeyerek tarihe geçiyor.

*Savaş borazanları çalan İsrail yönetimini elinde tutan Siyonist Yahudi zümre. Ve o zümre ABD’yi öyle önemsiyor ve öyle güzel kullanıyor ki; sokak gösterilerine meclis başkanıyla katılıyor, oscarlı Siyonist yazarlarını getiriyor. Bakanları ve Mossad eski şefleri aracılığıyla İran’ı kışkırtıp hata yapmasını sağlamaya çalışıyor. Hitler’i ve tarihten gelen tabuları kendi çıkarları için kullanıyor, kendi zalimliğine maske çekiyor.

*Gelelim bize. Biz kalleş dövüşüyoruz. Hatta hiç dövüşmüyoruz. İran’a dost görünüyoruz ama bizim için çok karlı olan İran ile enerji anlaşmasına son anda sırtımızı çevirerek hem Ahmedinejat’ı dünya siyasetinde küçük düşürdük hem de ABD ve İsrail’e ne kadar kul köle olduğumuzu bir kez daha gösterdik.

“İsrail; haydut devletten de fazlası. Aklını yitirmiş bir devlet. Nüfusunun büyük çoğunluğunun İran’a yapılacak bir saldırıyı desteklediği dünya üzerindeki tek ülke İsrail. Hatta bence kudurmuş. Tüm dünya barış özlemiyle yanıp tutuşuyor, İsrail savaş da savaş diye el çırpıyor.” Finkelstein.

Başka söze gerek var mı?

İnsanın aklına çok şeyler geliyor da yazacak.

Sabah oldu.

O zaman şöyle bitirelim.

Ha gayret; BOB olacağız.



4 Ekim 2008

Levent Kalem

http://groups.google.com/group/bir-destan-ergenekon/web/iran-trkiye-savaina-adim-adim
Back to top
View user's profile Send private message
Display posts from previous:   
Post new topic   Reply to topic    Bilderberg.org Forum Index -> Turkish: Türkçe Bilderberg Grubu Danışma Forumu All times are GMT + 1 Hour
Page 1 of 1

 
Jump to:  
You cannot post new topics in this forum
You cannot reply to topics in this forum
You cannot edit your posts in this forum
You cannot delete your posts in this forum
You cannot vote in polls in this forum


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB Group